Gazetecilik Bölümü’nün amacı, yazılı basında haberin kaynağından basım ve yayın aşamasına kadar olan işlemlere ilişkin temel bilgi ve becerileri kazanmış nitelikli eleman yetiştirmek ve bu alanda araştırma yapmaktır.
Gazetecilik Bölümü’nün 4 yıllık eğitim süresinin ilk yıllarında sosyoloji, psikoloji, siyasi tarih vb. temel sosyal bilimler ile ekonomi, hukuk ve istatistik alanlarında dersler okutulur. Sonraki yıllarda ise gazetecilik, fotoğraf, basın ekonomisi ve işletmeciliği, basın-yayın tekniği ve bilişim alanlarında dersler verilir ve uygulamalar yaptırılır.
Gazetecilik Bölümü’ne girmek isteyenlerin normalin üstünde sözel yeteneğe sahip, sosyal araştırmalara meraklı, başkaları ile iletişim kurmaktan hoşlanan, girişken ve ısrarcı kimseler olmaları beklenir. Bu alanda çalışacak kimseler iyi bir gözlemci olabilmelidirler. Gazetecilik programını düşünen öğrencilerin kendilerini Türkçe-Kompozisyon, yabancı dil ve sosyal bilimler alanında iyi yetiştirmeleri,mümkünse bir okul gazetesinde yazı yazarak kendilerini sınamalıdırlar.
Gazetecilik Bölümü’nü bitirenler çeşitli basın ve yayın kuruluşlarının merkez ve haber bürolarında “Muhabir” olarak görev alırlar. Gazetecilik programından mezun olanların gazetelerde “Muhabir” olarak yaptıkları iş, haber toplamak ve bunları açık, kısa ve ilgi çekici bir biçimde gazete ve dergilere yazmaktır. Gazete muhabirleri belli bir alanda uzmanlaşabilirler (spor muhabiri, polis muhabiri vb.). Gazetecilerin çalışma saatleri bağlı oldukları gazetenin türüne göre değişir. Çalışma çok kere geceleri de devam eder. Gazete muhabirleri bazen bir röportaj için günlerce ünlü bir kişinin peşinde koşmak, evlerinden uzakta, güç koşullarda yaşamak, gerektiğinde bir haber için kendilerini tehlikeye atmak durumunda kalabilirler.
Gazetecilik Bölümü’nü bitirenler genellikle basın yayın kuruluşlarında görev alırlar. Gazetecilik ekonomik koşullardan çok çabuk etkilenen bir sektör olduğundan, mezunların iş bulma şansı ülkenin ekonomik gelişmişliği ile çok sıkı ilişkilidir. Bununla birlikte, alanında çok iyi yetişmiş bir kimsenin hertürlü koşulda işsiz kalamayacağı söylenebilir.